04 Ağustos 2025
Değerli büyüğümüz Mehmet Kaya abimizle Sohbet

Akkuş Gökçebayır köyü Demircili mahalle'mizin değ...

07 Haziran 2025
Büyüğümüz Sürmeli DURAN Hakkın rahmetine Kavuşmuştur

İlçemiz Akkuş Gökçebayır Mahallesi Demircili'den,...

14 Ocak 2024
Şerife Pantu Teyzemiz Hakkın Rahmetine Kavuşmuştur

Akkuş İlçemiz Gökcebayir Mahallesi Demircili Mevk...

26 Aralık 2023
Akkuş Gökçebayır Demircili

Çocukluğumdan bu yana bildiğim kadarıyla Akkuş ve...

02 Aralık 2023
Sayın Altun KÜÇÜK,den Duyuru

Selamünaleyküm hayırlı günler Demircili Mahallesi...

01 Kasım 2023
Hayriye Yürür Ablamız Hakkın Rahmetine Kavuştu

Akkuş ilçemiz Gökçebayır Mahallesi Demircili'den...

05 Mart 2023
Demircili Fon Birliği Yardım Kampanyası

Akkuş ilçemiz Gökçebayır Köyü Demircili Mahallemi...

16 Ocak 2023
Kaya Ailesinin Başı Sağolsun

Akkuş ilçemiz Gökcebayır Mahallesi Demircili Mevk...

09 Kasım 2022
Ramazan Yürür abimiz Hakkın Rahmetine Kavuştu

Akkuş ilçemiz Gökçebayır Mahallesi Demircili'den...

08 Ağustos 2022
Demircili Mahallemizden Acı kayıp Yürekler Dayanmaz

Demircili Mahallemizden Sayın Hamza IŞIK abimizin...

« »

10 Kasım Atatürk'ü anma günü anlamı ve önemi nedir? 10 Kasım neden kutlanıyor? Her yıl olduğu gibi bu yıl da 10 Kasım'da Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk saygı ve özlemle anılacak. Peki 10 Kasım anlamı ve önemi nedir? Atatürk'ün doğumundan ölümüne kadar olan hayatındaki tüm detayları sayfamızda sizlerle paylaşıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün bu yıl 81. yıl dönümü. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu önder Atatürk'ün ölüm yıl dönümü tüm dünyada çeşitli etkinliklerle anılacak. Peki 10 Kasım anlamı ve önemi nedir? Atatürk'ün hayatı ve ölümü hakkındaki detaylı bilgileri sayfamızda sizlerle paylaşıyoruz. İşte 10 Kasım ile ilgili kapsamlı bilgiler.

10 KASIM ANLAMI VE ÖNEMİ
Atatürk’ü Anma Haftası Atatürk Haftası, her yıl 10-16 Kasım tarihleri arasında kutlanmaktadır. 10-16 Kasım tarihlerini kapsayan hafta yüce Türk milletinin fertleri olan bizler için oldukça büyük bir önem taşır. Zira bu hafta Atamızı bizim için yaptıklarıyla ulus olarak andığımız önemli bir haftadır. Şimdi konuyu isterseniz biraz açalım: Her ulusun bir kahramanı vardır. Türk ulusunun en büyük kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk, padişahın ilgisizliği yüzünden enkaz haline ve işgalci devletler tarafından paylaşılan yurdumuzun, yok edilmek istenen ulusumuzun kurtarıcısıdır. Yüce Atatürk, hayatını ulusunun kurtuluşuna adayan, dünyada eşine az rastlanan liderlerden biridir. Yurdumuzu çağdaş ülkelerin seviyesine çıkarmak için gece gündüz demeden çalışmıştır. Halkın kendi kendini yönettiği cumhuriyet idaresini kurmuştur. Yaşamı süresince yapmış olduğu devrimlerle, ülkemizi çağdaş ülkeler seviyesine ulaştırmıştır.

10 Kasım 1938 tarihinde saat dokuzu beş geçe ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk hayata gözlerini yumdu. Atamız her ne kadar aramızdan ayrılsa da yaptığı çalışmalarla, bıraktığı eserlerle, sözleriyle kısacası her şeyiyle bizlerle birlikte sonsuza kadar yaşayacaktır. Yüce Atatürk ‘ün yurdumuz ve Türk ulusu için yaptıklarını anlamak ve anlatmak için onu iyi tanımamız gerekir. Fikirlerinden yararlanılarak geleceğimizin temelini sağlamlaştırmalı, emanet ettiği Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatmalıyız.

Bu nedenle her yıl 10 Kasım günü Atamızın aramızdan ayrılışı törenlerle hatırlanır ve bu günde Atatürk’ün vatanseverliği, kişiliği, devlet adamlığı, fikirleri ve yurdumuzun kalkınmasındaki çalışmaları anlatılır, yaptıkları kavramaya çalışılır. Onu, her 10 Kasım ‘da fabrikada, okulda, dağda, bayırda, ovada kısacası çağdaş yaşamımızda hissediyor ve görüyoruz. Her yıl 10-16 Kasım tarihleri arasındaki, Atatürk Haftasında Atatürk ün yaşamını anımsarız. Hafta süresince vatanseverliği, kişiliği, devlet adamlığı, fikirleri ve yurdumuzun kalkınmasındaki çalışmalarını anlatır, yaptıklarını kavramaya çalışırız.


ATATÜRK'ÜN HASTALIĞI VE ÖLÜMÜ İLE İLGİLİ BİLGİLER
Atatürk’ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova’da bulunduğu sırada, ciddi olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara’ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu. Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs’ta Ankara’ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul’a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı’nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul’a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938’de Hatay Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi Atatürk’ü çok sevindirip moralini düzeltti.

Temmuz sonlarına kadar Savarona’da kalan Atatürk’ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O’nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938’de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı. Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat, çok arzuladığı hâlde, Ankara’ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı.

29 Ekim 1938’de kahraman Türk Ordusu’na yolladığı mesaj, Başbakan Celâl Bayar tarafından okundu. “Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!” sözü ile Türk Ordusu’nun önemini belirtmiştir. Yine aynı mesajda “Türk vatanının ve Türk’lük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır” diyerek Türk Ordusu’na olan güvenini belirtmiştir.

Atatürk 1 Kasım 1938’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış töreninde de bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celâl Bayar okudu. Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin millî şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesi’nin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi’nin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı. Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanunu’nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı. Atatürk’ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk’ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı’nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı. Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya yasa büründü. Büyük, küçük bütün devletler onun cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler göndererek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gönderdiler.


16 Kasım günü Atatürk’ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı’nın büyük tören salonunda katafalka konuldu. Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli ulu önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti. Cenaze namazı 19 Kasım günü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı’na götürüldü. Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi. Büyük Ada açıklarına kadar, donanmamız ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyi İzmit’e getirdi. Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, özel bir trene kondu. Atalarına son saygı görevlerini yapmak üzere toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak Ankara’ya getirilmek üzere hareket edildi. Atatürk’ün vefatı üzerine cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkam, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Türkiye Büyük Mîllet Meclisi önünde hazırlanan katafalka kondu. Ankara halkı da onun cenazesi önünden saygıyla geçerek son görevini yaptı. 21 Kasım 1938 Pazartesi günü, sivil ve askerî yöneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı büyük bir tören yapıldı. Daha sonra Atatürk’ün tabutu katafalkta alınarak. Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre kondu.

Türk milleti daha sonra, bu büyük insana lâyık, Ankara Rasattepe’de bir Anıtkabir yaptırdı. 10 Kasım 1953’te Etnografya Müzesinden alınan Atatürk’ün naaşı Anıtkabir’e getirildi. Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedî istirahatgâhına yerleştirildi.

MEVLİD KANDİLİ OKUNACAK DUASI : Mevlid Kandili duasını Nihat Hatipoğlu'nun aşağıdaki videosunu dinleyerek yapabilirsiniz. Mevlit Kandili'nde kimin bir dileği varsa akşam namazını kılıp yerinden kalkmadan 40 kere Fatiha süresini okuyup ardından şu duayı ederse kabul olunur.

-“Allah’ım ! Senin ilmin benim isteğime yeterlidir. Fatiha hürmetine dileklerimi ihsan eyle. Senin keremin bana kafidir. Kereminle muamele eyle. Fatiha hürmetine gönlümde olanı meydana getir Allah’ım!”

MEVLİD KANDİLİ NEDİR?
Mevlid kandilinin manası ve önemi Hazreti Muhammed'in doğum günü olmasından ileri gelir. Mevlid Kandili'nde bol bol dua edilmesi ve bu gecenin namaz gibi ibadetlerle geçirilmesi öneriliyor. Peki Mevlid Kandili namazı kaç rekattır ve nasıl kılınır, hangi duaları okumak gerekiyor. Sizler için Mevlid Kandili ibadetlerini biraraya derledik.


MEVLİD KANDİLİNİN ÖNEMİ VE ANLAMI

Mevlid; doğum zamanı, doğulan yer ve zaman anlamına gelmektedir. Peygamber Efendimiz (sav)’in doğduğu geceye Mevlid Gecesi denir. Bu gece aynı zamanda Rebiülevvel ayının onikinci gecesidir. Dünyanın her kesiminden Müslümanlar, her sene bu geceyi Mevlid Kandili olarak kutlamaktadır. İslam'da Hz Muhammed (sav)’in doğum günü farklı mezheplerde kutlanır. Sünniler Rebiülevvel ayının Onbirinci gecesini Onikinci'ye bağlayan geceyi, Şiiler ise 17. günü Mevlid günü ve 17'ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Kutlu Doğum Haftası olarak ilan etmişlerdir. Peygamber Efendimiz (sav)’in doğumu tüm Müslüman Alemin de kutlu doğum haftası olarak adlandırılarak bir hafta kutlanılır. Bu hafta Müslümanların bayramıdır. Mevlid Kandili insanı insan yapan bütün güzelliklerin toplandığı rahmet elçisi Hz. Peygamberin (sav)’in doğumunu kutladığımız, onun bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatan insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve metanetini, kerem ve cömertliğini, insanlığa sunduğu değerleri anlayıp hayatımızı onun yüce ahlâkıyla güzelleştireceğimiz bir tazelenme haftasıdır.

Akkuşgökçebayır Köyü Demircili   gençlerimizin düzenlemiş olduğu sabah kahvaltısında 

Akkuşgökçebayır Köyü Derneğimizde buluştular.

www.yesilakkus.com Haber Derviş Halil Kaya

27.10.2019

 

Akkuşgökçebayır Köyü gençlerimizin düzenlemiş olduğu sabah kahvaltısında

Büyüklerimiz ve Küçüklerimizle beraber Akkuşgökçebayır Köyü Derneğimizde buluştular.

www.yesilakkus.com Haber Derviş Halil Kaya

13 Ocak 2019